18 Eylül 2013 Çarşamba

Bugün Cehennemde 7 Saat Geçirdim (Okul)

Call of Duty: Ghosts Ön İnceleme


Ansızın gelen bir saldırıyla, herşeyini kaybetmiş, itibarını yitirmiş, geleceğini bilinmedik bir karanlığa gömmüş bir ülkenin hikayesi. Bu ülkenin tek umudu ise; Hayaletler!
15/07/2013 10:20
Infinity Ward tarafından geliştirilen ve 10. Call of Duty oyunu olacak olan Ghosts, daha önce alışık olmadığımız, yepyeni bir oynanış deneyimiyle raflardaki yerini almaya hazırlanıyor. Infinity Ward imzasını taşıyacak 6. Call of Duty oyunu olan Ghosts, Amerika’nın başına gelen yıkıcı saldırılardan 10 yıl sonrasını konu alıyor.

Köşeye sıkışmış, her şeyini kaybetmiş bir Amerika
Oyunun hikayesinde geçen bu yıkıcı saldırıların kaynağı belli değildir. Fakat Amerika, bu saldırılarla büyük zarar görmüş, dünya üzerindeki süper güç özelliğini yitirmiş, dahası birçok askeri birimine de son vermek zorunda kalmıştır.
Oyunda bir üyesini kontrol edeceğimiz Ghosts kuruluşu, Amerika’nın sahip olduğu tüm askeri birimlerden, arta kalan kişilerle kurulmuş gizli bir askeri örgüt olarak karşımıza çıkacak.
Call of Duty: Ghosts’da, Modern Warfare üçlemesinin aksine oyun boyunca sadece bir kişiyi kontrol edebileceğiz. Dolayısıyla senaryoda, kontrol ettiğimiz bu karakter çevresinden şekillenecek.

Oyunda, Amerika’nın başına gelen felaketlerin kaynağını ve içeriğini araştırırken yolumuz bazen Brezilya’ya, bazen Büyük Okyanus’a, bazen de Antartika’ya düşecek. Yani her ne kadar oyun boyunca tek bir kişiyi kontrol edebilecek olsak da, yine de kıta kıta dolaşıp, çeşitli operasyonlarda boy göstereceğiz.

En sadık dostumuz daima yanımızda
Call of Duty: Ghosts özellikle senaryo olarak son derece iddialı bir yapım olacak gibi görünüyor. Oyunun senaryosu Oscar ödüllü bir yazar olan Stephan Gagnan tarafından yazıldı. Gerçi diğer Call of Duty oyunlarını göz önüne aldığımızda serinin hikaye-senaryo anlamında pek bir sıkıntı çektiğini söyleyemeyiz. Özellikle Modern Warfare üçlemesi ve Black Ops’un ilk yapımı, senaryo ve oyunun ilerleyişinin getirdiği sürprizlerle gerçekten başarılı bir çizgiye sahiptiler.

Call of Duty: Ghosts’u seriden ayıran en önemli özelliği ise yapıma kazandırılan yeni oynanış dinamikleri olmuş. Zira Ghosts, senaryo itibari ile durmadan dişe diş, açık meydan savaşları yapabileceğimiz bir yapım değil. Oyun boyunca birçok görevi gizlilik içerisinde halletmemiz gerekecek.
Bu bağlamda birçok görevde bize eşlik edecek olan K9 köpeğimizin fazlasıyla yardımını alacağız. Şöyle ki, düşman grubun bölgesine girmek istediğimizde köpeğimizi önden gönderip kritik bölgelerdeki adamları etkisiz hale getirebileceğiz.
Köpeğimizin üzerinde bulunan özel yelek yardımıyla, onu bir tablet ile kontrol edebilecek, saldırı komutları verebilecek ve üzerine monte edilmiş silahlarla uzak mesafedeki düşmanlarımızı alt edebileceğiz.

Diğer Call of Duty oyunlarında tabletler ve mini bilgisayarlar yardımıyla zaten birçok cihazı kontrol edebiliyorduk. Infinity Ward’ın bu kontrol mekanizmasının içerisine bir köpeği de dahil etmiş olması, Ghosts’u serinin diğer oyunlarından farklı kılan en önemli özelliklerinden biri olmuş.

Köpeğimizi kontrol ederken kullandığımız tableti oyunun farklı noktalarında, birçok cihazı kontrol ederken de kullanıyoruz. Örneğin, gizlilik içerisinde yürüttüğümüz bir deniz altı görevinde, düşman gemilerini batırmak için yine bu tabletin yardımına ihtiyaç duyuyoruz. Tablet yardımı ile kontrol ettiğimiz torpido ile gemiler batırabiliyor, düşman kuvvetlerinin yakınındaki kayalıkları parçalayarak onlardan toplu bir şekilde kurtulabiliyoruz.

IW Engine ile Yola Devam
Call of Duty: Ghosts’da, Call of Duty 2’den beri kullanılmakta olan IW Engine isimli oyun motorunun gelişmiş bir versiyonundan yararlanılmış. Dolayısıyla yapım görsel yönden en az serinin diğer yapımları kadar başarılı olacak diyebilirim. Şimdi bir parantez açıp bu oyun motoru hakkına size biraz bilgi vermek istiyorum.
IW Engine, az önce de bahsettiğim gibi ilk olarak 2005 yılında yayınlanan Call of Duty 2 oyununda kullanıldı. İd Tech 3 kaynak kodlarından faydalanılarak tasarlanan oyun motoru, resmi ismini ise 2009’da ki E3 fuarında aldı. IGN, Modern Warfare 2’de IW Engine 4.0’ın kullanılacağını açıklamış, kısa süre sonra Infinity Ward’da IW Engine için gerekli resmi işlemleri tamamlamıştı.

Modern Warfare 2’de kullanılan IW Engine 4.0’ın ardından Black Ops, Modern Warfare 3 ve Black Ops 2 oyunlarında da, oyun motoru küçük güncellemeler ile kendini sürekli yenilemiştir.



Yeni bir oynanış deneyimi
Call of Duty Ghosts’ta oynanış anlamında da birçok yenilik bizleri bekliyor olacak. Örneğin oyunda kontrol ettiğimiz karakter, diğer Call of Duty oyunlarındaki karakterlere oranla daha hareketli ve daha atletik bir yapıya sahip olacak. Mesela koşarken önümüze çıkan engellerden durmadan atlayabilecek ya da altından kayıp geçebilecek.
Ayrıca oyunda çevremizdeki eşyaların arkalarına geçip siper alarak ateş etmemizi sağlayacak bir sistem de bulunacak. Bu siper alma sisteminin kısmen de olsa Killzone 3’tekine benzediğini söyleyebilirim.

Call of Duty: Ghosts’ta karşımıza çıkacak olan diğer bir yenilik ise multiplayer haritalarında olacak. Infinity Ward’ın “etkileşimli, yaşayan haritalar” olarak nitelendirdiği yenilik ile, Ghosts’un online haritalarında ansızın, depremler, su baskınları, yangınlar vb. doğal afetlerle karşılaşabileceğiz. Çevremizdeki imkanlar dahilinde bu afetleri kullanarak rakiplerimize tuzaklar kurabileceğiz.
Online modda karşımıza çıkacak olan diğer bir yenilik ise karakter özelleştirme modu olacak. Diğer Call of Duty oyunlarında silahlarımızı nasıl seviye atladıkça geliştirebiliyorsak, Ghosts’ta da seviye atladıkça karakterimizi özelleştirebileceğiz. Bu özelleştirmelerin ise sadece görsel olarak mı, yoksa dayanıklılık, hız vb. etkenleri etkileyecek şekilde mi olacağı henüz netlik kazanmış değil.

Toparlamak gerekirse, Call of Duty Ghosts, gerek senaryo, gerek oynanış dinamikleri, gerekse aksiyon seviyesi olarak serinin diğer oyunlarından farklı bir yapım olacağa benziyor. 5 Kasım’da multiplatform olarak piyasaya sürülecek olan yapımın incelemesinde tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.




Assassin 's Creed 4 Black Sizlerle!!!!!!!!


Ubisoft, 2008 yılında Assassin’s Creed serisinin ilk oyununu yayınladığında, büyük bir çoğunluk bu yapımın, sonlanan Prince of Persia serisinin yerini doldurmak amaçlı yapılmış bir hamle olduğunu düşünmüştü.

Assassin’s Creed’in yakaladığı satış başarısı Ubisoft’u, sunduğu tarihsel açık dünya havası ise oyuncuları fazlasıyla memnun etmişti. Assassin’s Creed’in yakaladığı başarılı çizgi, çok geçmeden yapımı her sene tekrar eden bir seri haline çevirdi.
Ubisoft, seriyi uzun ömürlü hale getirebilmek için her Assassin’s Creed oyununda bizlere farklı bir atmosfer sunmaya çalıştı. Oyunun geçtiği zaman ve mekanın değişmesinin yanı sıra, oynanış dinamiklerini de değiştiren Ubisoft, bu hususta kimi oyuncuların takdirini kazanırken, kimi oyuncuların ise tepkisine maruz kalmıştı.


Zira ilk Assassin’s Creed oyunu ile şuan geliştirme aşamasında bulunan Assassin’s Creed 4: Black Flag’ın arasında gerek mekansal olarak, gerekse oynanış dinamikleri olarak büyük farklılıklar göze çarpıyor.

Edward Kenway isimli bir korsanı kontrol edeceğimiz Assassin’s Creed 4: Black Flag’de yolumuz bazen uçsuz bucaksız okyanuslara, bazen de ufak ada kasabalarına düşecek. Oyun için şimdiye kadar yayınlanan oynanış videoları ve ekran görüntülerini göz önüne aldığımızda, Black Flag’da çok farklı bir Assassin’s Creed deneyimi ile karşılaşacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim.

Ubisoft, Assassin’s Creed 4: Black Flag’ta serinin diğer oyunlarında da yararlandığı Anvil Next isimli oyun motorunun geliştirilmiş bir versiyonundan faydalanmış. Ubisoft, bu oyun motorunu ilk defa Scimitar ismi ile Assassin’s Creed serisinin ilk oyununda denemişti. Sonra motor Anvil ismi ile Assassin’s Creed 2, Brotherhood ve Revelations oyunları ile karşımıza çıkmıştı.
Assassin’s Creed 4: Black Flag genel yapı itibari ile Havana, Kingston ve Nassau şehirlerinde geçecek. Oyundaki ana şehirlerin haricinde 50’den fazla ufak yerleşim birimi de Black Flag’ta yer alacak.

Bu yerleşim birimlerinde bizleri birçok yan görevin bekliyor olması, Black Flag’ın oynanış süresini bir hayli uzatacaktır. Ayrıca, Ubisoft’un belirttiğine göre şehirler ve ufak köyler haricinde okyanusun üzerinde bulduğumuz minik kara parçaları da bizleri beklenmedik maceralara sürükleyebilecekmiş.

Kaderi denizlere bağlı bir suikastçı
Oyun için yayınlanmış olan 14 dakikalık oynanış videosunu incelediğimizde, görsel kalitenin serinin önceki yapımlarına oranla bir kalem daha ileriye taşındığı hemen fark ediliyor. Özellikle, oyunun büyük bir bölümüne etki edecek olan su efektleri bir hayli geliştirilmiş.

Assassin’s Creed 4: Black Flag’da “Assassin Contract” sistemi aynen devam ediyor. Mini haritamızda beliren ikonlardan bu bölgelere gidip suikast görevleri alabiliyoruz. Görevi kabul ettiğimizde, hedeflerimiz haritamızda beliriyor ve sonrasında av başlıyor.
Diğer Assassin’s Creed oyunlarında olduğu gibi, yine suikasti kolayca sonlandırabilmemiz için, düşmanlarımız tarafından deşifre edilmemiş olmamız gerekiyor. Bu olay ekranın sol üst köşesindeki bar ile bizlere gösteriliyor. Bar ne kadar dolu ise, düşmanlarımızın bizi tanıma olasılığı da o kadar fazla oluyor.

Eğer fark edilme barımız boş ise, suikast sırasında tek yapmamız gereken halkın arasına karışıp, hedefimizin yakınına iyice sokulmak oluyor. Sonrasında ise tek bir tuşla Edward, hedefin işini bitiriyor.
Bazen işler ters gidip, hedef elimizden kaçabiliyor. Bu da bizleri deniz aşırı bir mücadeleye, okyanusun ortasında bir deniz savaşına götürebiliyor.
İskele, alabanda! Yelkenler fora!
Ubisoft bu keskin geçişi oyuna son derece iyi adapte etmiş. Hedefimizin peşinden denize açılmak için gemiye bindiğimizde, tayfamız bizi hazır bir halde karşılıyor ve dümenin başına geçip diğer geminin peşine düşüyoruz. Oynanış videolarından anlaşıldığı kadarıyla geminin sürüş dinamikleri bir hayli tutarlı gözüküyor.

Düşman gemiye iyice yaklaştığımızda, gemimizin çeşitli noktalarına konuşlandırılmış olan toplarla saldırıya geçiyor ve çetin bir savaşa tutuşuyoruz. Düşman gemiye yeteri kadar zarar verdiğimizde, diğer gemiye geçerek hedefimizi öldürüyoruz. Genelde öldürdüğümüz hedef geminin kaptanı olduğundan, geminin geri kalanı da bize direnmeden teslim oluyor.
Bir gemiyi bu şekilde ele geçirdikten sonra gemide bulunan ganimetlere el koyarak kendi gemimizi tamir edebiliyor ya da geliştirebiliyoruz. Ayrıca bu geliştirme ve tamir işlemlerini uğradığımız limanlarda para karşılığında da yaptırabiliyoruz.

Fırtınalara ve düşmanlara dikkat!
Assassin’s Creed 4 Black Flag’da ana görevleri takip etmek yerine, denizler üzerinde dilediğimizce korsanlık faaliyetinde bulunabileceğiz. Yalnız, denizlere açılmadan önce gemimizin, karşımıza çıkacak olan düşmanlara ve hava şartlarına dayanabilecek güçte olmasına dikkat etmemiz gerekecek.
Oyunda dilediğimiz zaman kullanabileceğimiz bir fırtına haritası sistemi bulunacak. Bu sayede kendimizi bu fırtınalardan sakınarak farklı rotalar çizebileceğiz. Ya da gemimize güveniyorsak fırtınanın içerisine dalarak, harap olmuş gemilerden ganimetler toplayabileceğiz.

Denizlerde bir gemi ile savaşa tutuşmadan önce onun türünü, sahip olduğu tayfa sayısını vb. özelliklerini görüntüleyebileceğiz. Bu da bizi beklenmedik sürprizlerden koruyacaktır. Oyun boyunca İngiliz ve İspanyol donanmasına karşı savaşacağımızı düşünürsek, bu ülkelerin ticaret gemileri bizler için en karlı hedefler olacaktır.

Beklenmedik maceralar!
Denizlerdeki maceralarımız bu kadarla da sınırlı olmayacak. Az önce de belirttiğim gibi, denizin ortasında ufacık bir kara parçasında bulabileceğimiz bir define haritası bizi apayrı bir maceraya sürükleyebilecek.
Karşımıza çıkan bu define avcılığını dilersek gizli yollardan, dilersekte açık bir şekilde savaşarak bitirebileceğiz. Bu defineler genelde İngiliz ya da İspanyol donanmasının koruması altında olan bölgelerde olduğundan işler zaman zaman beklediğimiz kadar kolay olmayabilir.

İşte tam bu noktada devreye donanmış olduğumuz silahlarımız girecek. Assassin’s Creed 4 Black Flag’da belimize taktığımız tabancanın yanı sıra bir çok envantere de sahip olacağız. Revelations’ta olduğu gibi bombalar tasarlayabilecek ve bu bombaları toplu düşman kitlelerine karşı kullanabileceğiz.
Ayrıca, Assassin’s Creed 4 Black Flag’de yolumuz zaman zaman denizin dibine de düşecek. Denizin dibinde, derin maviliklerde zaman zaman köpek balıklarıyla da uğraşmak zorunda kalacağız. Kısacası Assassin’s Creed 4 Black Flag’de bizleri çok geniş bir dünya bekliyor olacak.

Toparlamak gerekirse, Assassin’s Creed 4 Black Flag’de, şu ana kadar alışık olmadığımız bir Assassin’s Creed deneyimi yaşayacağız. Yazımın başında da belirttiğim gibi Ubisoft, serinin oynanış dinamikleri ve yapısını her oyun ile biraz daha değiştiriyor. Bu değişiklikler, bir sonraki Assassin’s Creed oyununda ne gibi yeniliklerle karşılaşacağımız konusunda bizi hem meraklandırıyor, hem de heyecanlandırıyor.
Assassin’s Creed 4 Black Flag raflardaki yerini aldığında, geniş bir oyun incelemesinde görüşmek üzere, hoşçakalın.

17 Eylül 2013 Salı

Black Ops I

Black Ops I



OYUN

Oyun Soğuk Savaş döneminde geçmektedir. Oyuncu SOG adında gizli bir ekibin üyesidir. Bu ekip Ural Dağları, Laos, Küba, Vietnam gibi yerlerde varlık göstermektedir. Oyunda Call of Duty: World at War'dan Sgt. Reznov da yer almaktadır. Call of Duty oyunlarında klasikleşmiş araç kullanmada ise oyuncu bir SR-71 Blackbird ve Mil Mi-24 pilotu olacaktır. Çok oyunculu modda ise Call of Duty: Modern Warfare 2 ve Call of Duty: World at War'daki özellikler birleştirilmiştir. Oyuncular kendi silahlarını ve perklerini yaratabilmektedirler. Yeni perk olarak napalm füzesi ve uzaktan kumandalı bomba arabası açıklandı. Zombi modu oyunda bulunmakta fakat haritaları sadece veteran ve hardened versiyonlarındadır. Oyun ilk çıktığı gün sadece PlayStation 3 platformu için 1 milyondan fazla satmıştır. Zombi haritaları Call of Duty: World at War'dakilerden farklıdır. Treyarch Call of Duty: Black Ops için bir harita paketi duyurdu. İçinde 4 yeni çok oyunculu haritası ve 1 zombi haritası vardır.




KONU

Oyun 1961 ile 1968 yılları arasında geçmektedir. Oyunun işlenişi iki adamın ana karakter Alex Mason'ı sorgulaması sonucu Mason'ın geçmişini hatırlaması halindedir. İlk anısı Domuzlar Körfezi Çıkarması skandalında Fidel Castro'ya düzenlenen suikasttir. Ekibi (Woods, Bowman) ile görevi başardıklarını sansa da Mason yakalandıktan sonra sadece Castro'nun dublörünü öldürdüğünü anlar. Castro da onu Dragaovich'e "yeni ilişkilerinin şerefine" hediye eder. Dragovich, Mason'ın beynini yıkamak üzere Vorkuta'da bir gulaga götürür. Vorkuta'da beyni yıkanan ana karakterimiz Mason'ın, gulagdan kaçmasına Victor Reznov adında İkinci Dünya Savaşı'nda da savaşmış biri yardım eder. Mason, sorgulayanların her sorusunda hafızasının derinliklerindeki anılarını hatırlar. Vietnam Savaşı da bunlardan biridir. Reznov, Mason'ın hayatını birkaç kez kurtarmış olsa da sorgulayıcılar Viktor Reznov diye birinin olmadığını söylerler. Aslında her şey oyunun sonunda açığa çıkar. Reznov'un bir hayali vardı, Steiner'ı, Dragovich'i ve Kravchenko'yu öldürmek... Bunun nedeni İkinci Dünya Savaşı`nın sonunda Dragovich ve Kravchenko adamlarına son kalan bir Nazi üssüne saldırıp Steiner`ı bulmasını ister.Aralarında Dimitri Petrenko`da vardır.Steiner onlara Nova 6`nın bulunduğu batık gemiye götürür ve Nova 6`yı bulurlar.Fakat Reznov,Dimitri ve adamları gaz testinin kurbanı olur. Dimitri ölür fakat Reznov ölmez.O sırada İngiliz Özel Tim Ekibi gemiyi basar Reznov gemideki rokete patlayıcı koyar ve kaçar.Gemi yok olur. Dragovich,Kravchenko ve Steiner kaçar. Reznov bu hayallerini fırsat buldukça Mason'a hatırlatırdı. Mason da aynı öfkeyi onlara karşı duymaya başlamıştı. Ama Reznov diye birisi yoktu. Ne Vietnam'da, ne de Küba'da. Gulag'daki isyanda hayatını kaybetmişti. Beyni yıkanan Mason, kişilik değiştirip halisülasyonlar görmeye başlamıştı. Düşen helikopterden ya da Spetsnazlarla dolu düşman hatlarından Reznov ile değil, tek başına kurtulmuştu. Reznov onun beynine kazınan, Mason'ın ikinci baskın kişiliğiydi. Oyunun sonunda yayın merkezi olan Rusalka'ya baskın yapılır ve Mason Dragovich'i öldürür. Ana karakterimiz Mason, gerçekte yaşamış biridir. Mason, 1978 yılında "Operation Charybdis" adında bir baskında hayatını kaybetmiştir. Ama arkadaşları Jason Hudson ile Grigori Weaver o operasyondan sağ kurtulmuşlardır. Aslında oyunda Frank Woods öldü diye biliniyor. Ama "Revelations" bölümünde bir bilgisayarda yazan mesajda Xray adında bir muhbirden söz edilmektedir ve "Xray", Woods'un lakabıdır.










KARAKTERLER


  • Yüzbaşı Alex Mason: Ana oynanabilen karakter ve oyunun baş kahramanı. Call of Duty oyunlarında aynı zamanda hem sesini hem de görünüşünü görebildiğimiz ilk oynanabilir karakter.



  • Çavuş Frank Woods: Liderimiz olmasa da bize liderlik eden asil bir adam. Onunla savaşmak oyunu eğlenceli hale getiriyor.Mason'ı kurtarmak pahasına Kravchenko ile birlikte camdan atlamıştır.



  • Ajan Jason Hudson: Diğer bir oynanabilen karakter, Mason' un CIA deki patronu üst düzey ve yetenekli bir CIA ajanı.



  • Ajan Grigori Weaver: Bir CIA ajanı ve Hudson'ın en iyi arkadaşı. Kravchenko'nun gözüne telsiz antenini saplamasıyla sol gözü kör olmuştur.



  • Viktor Reznov: World at War'da da gördüğümüz, oyunun başında Vorkuta adındaki bir gulaktan Alex ile birlikte kaçarken ölen, Alex'in arkadaşı ve eski bir Rus asker.



  • Dr. Fredrich Steiner Oyunun hedefindeki karakterlerden biri. Mason'un beynini yıkayan kişi.



  • Albay Lev Kravchenko Düşmanımız olan Rus albay ve oyunun hedefindeki karakterlerden biri.



  • General Nikita Dragovich Oyunun ana hedefindeki karakter. Oyunun en son bölümünde Mason onu boğarak öldürür.

Türkiye Hackerları'nın Babası





  • RedHack (Kızıl Hackerlar, Kızıl Hackerlar Birliği), 1997 yılında kurulan, kendilerini Marksist ve Sosyalist olarak tanımlayan hacker grubu. Şubat 2012'de Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesini çökerterek adlarını duyuran grup aynı zamanda Türkiye genelinde yaklaşık 350'ye yakın emniyet müdürlüğü sitesini geçici bir süreliğine çalışamaz hale getirdi. Grubun çekirdek kadrosunu oluşturan üye sayısı 12'dir.
  • 27 Şubat 2012'de Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesinin çökertilerek, çok sayıda ihbar ve iç yazışmanın internet ortamında yayınlanması..
  • 20 Nis
  • an 2012'de İçişleri Bakanlığı sitesine ait bir alt sayfaya mesaj bırakılması.


  • 27 Nisan 2012 tarihinde İnternet servis sağlayıcılarından TTNet'in yaklaşık 2 saat süreyle internet hizmetinin aksatılması.[7] Bunun üzerine açıklama yapan TİB saldırıyı doğruladı fakat internet kesintisi olduğuna dair haberleri yalanladı.[8]
  • 2 Mayıs 2012'de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın sistemine girerek bazı TSK personelinin bilgilerinin ifşa edilmesi.[9] TSK bu haberi daha sonra "RedHack'in ele geçirdiğini iddia ettiği belgeler, güncelliğini yitirmiş bilgileri içeren, eski tarihli ve kişisel kullanıcılar tarafından oluşturulmuş belgelerdir." şeklinde yalanlamıştır.[10]
  • 3 Mayıs 2012 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın "Okul sütü-Akıl küpü" adıyla başlattığı süt dağıtım projesinin ilk gününde yüzlerce ilköğretim öğrencisinin zehirlenerek hastanelere kaldırılmasını protesto amaciyla 3 sut firmasinin ayni gun hacklenme eylemi.[11]
  • 14 Mayıs 2012 Anneler Günü nedeniyle "kadina yonelik siddete" dikkat çekme amaciyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın internet sitesinin hacklenerek, ana sayfasina bildiri konulma eylemi.[12]
  • 29 Mayıs 2012'de Türk Hava Yolları'nın internet sitesine greve destek amacıyla bir siber saldırı gerçekleştirildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım eylemi doğruladı fakat herhangi bir zararın meydana gelmediğini söyledi.[13]
  • 3 Temmuz 2012'de Dışişleri Bakanlığı’nın dosya paylaşım sitesinin hedef alınması. Saldırı sonucunda Türkiye'de çalışan pek çok yabancı diplomatın kimlik bilgilerinin Dropbox adlı site üzerinden yayınlanması.[14]
  • 16 Temmuz 2012 Eylemlerini destekleyen akademisyen ve gazetecilerin tehdit edilmesi üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün websitesinden daha önce ele geçirdikleri 77 megabyte boyutundaki ihbarların bulunduğu txt dosyasınının tamamının yayınlanması.[15]
  • 29 Ekim 2012'de Diyanet Isleri Baskanligi'nin ana sayfasini hackleyerek hukumete ve Fethullah Gulen cemaatine yonelik bir dizi elestirinin yayinlanmasi [16][17][18]
  • 2 Kasim 2012'de Kamu İhale Kurumu (KİK)'e saldirarak Ak Parti'yi 1 kurus'a ihaleye çikarilma eylemi
  • 7 Aralik 2012'de Maliye Bakanlığı sitesini hackleyerek memura "temsili olarak" zam yapilmasi eylemi.
  • 25 Aralik 2012 tarihinde pedofili (çocuk tacizcileri) yakalatma ve hesaplarini kapatma eylemi [22]


  • 8 Ocak 2013 tarihinde YüksekÖğretim Kurumu( YÖK ) sitesini 2.kez hacklemis ele geçirdiği yolsuzluk,haksızlık belgeleri yayınlamıştır [23][24]
  • 26 Subat 2013 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i hakkinda belgelerin yayinlanmasi [25]
  • 22 Mart 2013 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin sitesini hacklemiştir.
  • 23 Mart 2013 tarihinde Israil gizli servisini MOSSAD'in sitesinin Anonymous grubu isbirliginde cokertilme eylemi


  • 24 Mart 2013 tarihinde aralarinda ust duzey burokratlarin, hakimlerin oldugu 32 bin Israil calisaninin isimlerini, ev ve email adreslerinin ve diger kimlik bilgilerinin açiklanmasi eylemi.
  • 5 Mayis Isanbul Valiligi'nin Taksim'de 1 Mayis gosterilerine izin vermemesi ve gostericilere sert mudahalesi sebebiyle Istanbul Valililiginin resmi sitesini hackleyerek ana sayfasi'na Vali Mutlu'ya protesto notu birakilma eylemi 
  • 11 Mayıs 2013 tarihinde Hatay Reyhanlı'da yaşanan patlama sonrasında Ulusal Yas ilan edilmesini isteyerek Hatay Valiliğin stesi çökertildi.


  • 22 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı Patlamasıyla ilgili Askeri İstihbarat Belgelerini Yayınladı.
  • 26 Mayıs 2013 tarihinde; Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın bazı mail yazışmalarını yayınladı. 
  • 30 Mayıs 2013 tarihinde; Taksim Gezi Parkı yıkımını protesto amaçlı Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü web sitesini hackledi.  Daha sonra Redhack'in zaten ortada var olmayan bir websitesini "hackledik" diyerek duyurduğu ortaya çıktı. 
  • 31 Mayıs 2013 tarihinde; Taksim Gezi Parkı yıkımını protesto amaçlı "Hak yersen hack yersin" sloganıyla Gaziantep Büyükşehir Belediyesi web sitesini hackledi.
  • 1 Haziran 2013 Gezi Parki eylemlerinde Milletvekilleri'nin duyarsizligi gerekcesi ile Milletveki ve eslerinin cep ve ev telefon numaralarinin yayinlama eylemi
  • 8 Haziran 2013 Gezi Parki protestolari'nda polis'in gosterdigi sert tutum nedeniyle Istanbul ili emniyet mudurlerinin cep telefonlarinin yayinlanmasi eylemi 
  • 17 Haziran 2013 Tarim Bakani ve Is adamlari arasinda gecen toplanti kaydinin yayinlanmasi eylemi 
  • 28 Haziran 2013 Istanbul Il Ozel Idaresi'nin web sayfasinin hacklenmesi ve kullanici bilgilerinin twitter'da yayinlanarak sistemde takipcileriyle birlikte degisiklikler yapilma eylemi 
  • 2 Temmuz 2013 Sivas İl Özel İdaresi'nin Sivas Katliamını anmak maksadıyla web sayfasının hacklenmesi ve erişimin tamamen kapatılması.
  • 3 Temmuz 2013 Diyanet İşleri Bakanlığını web sayfasının hacklenmesi ve kullanici bilgilerinin twitter'da yayinlanarak sistemde takipcileriyle birlikte degisiklikler yapilma eylemi
  • 14 Ağustos 2013 ASKİ Adana Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi hacklenmesi ve kullanici bilgilerinin twitter'da yayinlanarak sistemde takipcileriyle birlikte degisiklikler yapilma eylemi.